šešinė
Look at other dictionaries:
Sasine — NOTOC DefinitionSasine ( Scots law ): The delivery of feudal property, typically land.Feudal property means immovable property, and includes everything that naturally goes with the property. For land, that would include such things as buildings,… … Wikipedia
dénier — (dé ni é), je déniais, nous déniions, vous déniiez ; que je dénie, que nous déniions, que vous déniiez, v. a. 1° Nier. • Philotas dénia le crime, VAUGEL. Q. C. liv. VI, dans RICHELET. • Les templiers dénièrent, à la mort, les crimes qu ils… … Dictionnaire de la Langue Française d'Émile Littré
rétablir — (ré ta blir) v. a. 1° Établir de nouveau. • On fut contraint, sous le consulat de Hirtius et de Pansa, de rétablir les tributs, MONTESQ. Rom. 16. 2° Remettre une personne en son premier ou dans un meilleur état. • Son jeune frère qu il… … Dictionnaire de la Langue Française d'Émile Littré
ciddiyet — is., Ar. ciddiyyet Ağırbaşlılık Öğretmeni buluyor, sesine sahte bir ciddiyet vererek soruyordu. Ç. Altan … Çağatay Osmanlı Sözlük
çan çan — is. 1) Sürekli ve yüksek sesle edilen gevezelik Bütün gün onun çan çanından bıktım. 2) zf. Çan sesine benzer ses çıkararak Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıngır çıngır — zf. Çıngırak sesine benzer ses çıkararak Ara sıra kahkahayı bastığı zaman evin içini çıngır çıngır öttürüyordu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıngırtı — is. Çıngırağın sesine benzer keskin ve kesik ses … Çağatay Osmanlı Sözlük
genizsilleşme — is., dbl. Dudak ünsüzünün geniz ünsüzüne dönmesi. Türkçede ve Türk lehçelerinde b sesinin m sesine dönmesi gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
vantilatör — is., Fr. ventilateur 1) Kapalı bir yerin sıcak ve durgun havasını dalgalandırarak esinti sağlayan veya böyle bir ortama temiz hava üfleyen alet ... babası, vantilatörün sesine ve dönüşüne tahammül edemezmiş. R. H. Karay 2) Bazı tarım alet veya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekidüzen vermek — 1) (birine veya bir şeye) düzgün duruma getirmek, düzeltmek Bir iki yutkunup sesine çekidüzen verdikten sonra şu ninniyi tutturdu. O. C. Kaygılı 2) (birine veya bir şeye) belirlenen ölçülere uydurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük